Bisikleti kim buldu?

Bisikleti kim buldu? Bisikleti kim icat etti diye sizler için araştırdık.


Günümüzde kullanılanların atası sayılabilecek  ilk bisiklet 1839 yılında İngiltere’de  Dumfries bölgesinde, Courthill kasabasında demircilik yapan İskoçya’lı Kirkpatrick Macmillan tarafından yapıldı. İskeleti tamamen tahtadan oluşan bu bisiklet yaklaşık 27 kilo ağırlığındaydı. Tekerlekleri demirden olan bu bisikletin ön tarafında bir at başı vardı. Ön tekerleğin çapı 80 cm, arka tekerleğin ise 105 cm idi. Bisikleti hareket ettirmek için, kranklar aracılığıyla arka tekere bağlanmış pedallar kullanılıyordu. Pedalların, ayaklarla ileri ve geri hareket ettirilmesi bisikletin ilerlemesini sağlıyordu.Kirkpatrick Macmillan, milyarlarca insan tarafından sevilecek, her ülkede ve her dönemde kullanılacak bir icat yaptığını bilmiyordu.   Macmillan’ın bisikleti icat etmekteki tek amacı, yaşadığı kasaba ile şehir arasındaki 22 kilometrelik mesafeyi daha hızlı ve daha az yorularak gidip gelmesine yarayacak bir araç geliştirmekti. Geliştirdiği bisiklet o kadar çok işine yarıyordu ki neredeyse bütün seyahatlerini bisiklet ile yapıyordu.

1842 yılında, bir iş için 64 km lik mesafede olan Glascow’a gitti. Yaptığı icat o kadar ilginçti ki Glascow Herald gazetesinde haber olarak çıktı. Yaptığı aletin “şeytan icadı” olduğunu, halkın meraklı bakışlarını ve  durabilmek için bir ççocuğa çarptığını yazdı. İlk bisiklet kazası olarak tarihe geçen bu kaza yüzünden polis tarafından 5 şilin para cezasına çarptırıldı. Kasabasına dönen Macmillan yeğeni Mary Marchbank’a bisikleti kullanmasını öğretti ve dayısının yaptığı bisikletle birkaç tur atan Mary Marchbank dünyada bisiklete binen ilk kadın unvanını kazandı.


Bisiklet’in icadı ile ilgili daha eski veriler

Baron Karl Drais von Sauerbronn
Alman Baron Karl Drais von Sauerbronn 1818 yılında “Laufmaschine” ya da “Running Machine” adını verdiği bir bir tür bisiklet icat etti. Laufmaschine tamamen ahşaptan yapılmıştı ve pedalları yoktu. Alet ile ileri gitmek için ayakları yere basarak itmek, yani koşmak gerekiyordu. Sauerbronn’un bisikleti ilk kez 6 Nisan 1818 tarihinde Paris’te sergilendi.

Fransız, Comte Mede de Sivrac tarafından 1790 yılında icat edilen bisiklette ise gidon, yani direksiyon yoktu. Bu bisiklete Celerifere adı verildi.

Bu erken bisikletler ile ilgili iyileştirme çalışmaları Alman, İngiliz ve Fransız mucitler tarafından yapıldı. 17. yüzyılın ikinci yarısında popüler olan bu aletlerin tasarımında atlar örnek alınıyordu. Ama hep eksik parçaları vardı. Kimisinde pedal yoktu, kimisinde yön vermeye yarayacak bir direksiyon bulunmuyordu. Bu öncü bisiklet icatlarına verilen Hobi Atı (Hobby Horse), Züppe Atı (Dandy Horse), Pahalı Yaya Arabası (Expensive Pedestrian Curricle) gibi isimler de ilginçti.


Modern bisikletin ilk versiyonu, 1860 yılında Ernest Michaux ve babası Pierre Michaux tarafından Fransa’da yapıldı ve oldukça popüler oldu. Ernest Michaux bir çok tarihçi tarafından bisikleti icat eden kişi olarak kabul edilmektedir. İşte bu Fransız bisikletinde tahta tekerlekler, demirden gövde, direksiyon ve pedallar vardı. Pedallar ön tekerlek göbeğine bağlı, 360 derece dönebiliyordu ve arka tekerlekler daha küçüktü.  İngiltere’de Arnavut kaldırımlı sokaklarda çok fazla sarsıntıya neden olması nedeniyle sarsan araba olarak biliniyordu.

1869 yılında Fransızlar bisiklete uluslararası adını yani Velocipedes ‘i verdi. Hatta dilimize velespit olarak girmiş ve uzun yıllar bu ad kullanılmıştır.

Bisiklet tüm geliştirmelere rağmen hala çok ağır ve tekerleklerin tahtadan yada demirden yapılması nedeniyle sürüş olarak çok sertti. Bütünüyle metalden ve hafif bir bisikletin patenti ilk kez 1870 yılında İngiliz Coventry Makinists Co. şirketinde çalışan James Starley ve William Hillmantarafından alındı. Bu bisikletin en önemli özelliği, tekerleklerinde ilk kez tel kullanılmasıydı. Bisikletlerinin tanıtımı  için Starley ve Hillman, hiç durmadan 154 km. yol katederek bir günde Londra’dan Coventry’ye gittiler.

Starley ve Hillman’ın bisikleti üzerinde yaptıkları geliştirmeler ile ilk vitesli bisikleti yaptılar. 1871 yılında bu bisiklet vitessiz olarak 8 şilinge, vitesli olarak da 12 şilinge piyasaya sunuldu.

O yıllarda bisiklet daha çok erkekler tarafından kullanılıyordu. Kadınların bisiklete olan ilgisini çekmek ve onlara özel bir bisiklet yapma fikri  Samuel Webb Thomas tarafından düşünüldü ve patentini 1870 yılında aldı. Yaklaşık 4 yıl sonra Starley ve Hillman’ın bisikleti üzerinde yapılan birkaç değişiklikle seri üretimine başlandı. Fakat bisikletin karmaşık pedal sistemi ve üzerinde denge sağlamanın zor olması, yüksekliği nedeniyle düşme anında da ciddi yaralanmalar nedenleri ile rağbet görmedi.

İlk zincirli bisiklet ilk kez 1873 yılında H.J.Lawson tarafından yapıldı. Sussex Cücesi adlı bisikletin ahşap cantlı tekerleklerinin çapı 58 cm idi. 1879 yılında Lawson, buluşunu daha da geliştirdi. Ancak, bu kez ön tekerin çapı, arka tekere oranla yaklaşık iki kez daha büyüktü. Bu bisiklet ilk kez 1880 yılı Şubat ayında bir sergide kamuoyuna sunuldu ve aynı tarihte satışına başlandı. Arka tekerleğe zincirle bağlı pedallarla çalışan alçak gövdeli ilk kadın bisikleti ise, yeterince güvenli olarak 1884 yılında H.J.Lawson tarafından yapıldı.
Amerika’da 1899 yılında yaklaşık 1 milyon bisiklet  üretimi yapıldı ve satıldı, 31 milyon $ ‘dan fazla ciro elde edildi. Ancak 1909 yılında motosiklet ve otomobil’in yükselişi, ABD bisiklet sektöründe gerilemeye neden oldu.
1960′larda ve 1970 lerde, egzoz gazlarının yol açtığı hava kirliliği büyük bir endişe yarattı, ayrıca enerji krizi daha da kötüleşti. Bu dönemde bisikletin popülaritesi çok arttı. bazı şehirlerde bisiklet şeritleri ve özel bisiklet yolları yapıldı. Bisiklet kullanımını teşfik eden bu yenilikler ve bisiklet endüstrisindeki gelişmelerin destekleri ile 1980 lerin ortalarında Amerika’da yaklaşık olarak 82 milyon bisiklet kullanılmaktaydı.



Yaklaşık 200 yıl önce icat edilen bisiklet’in günümüzde bir araba fiyatına satılanları bile bulunmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bisiklet çeşitleri ve kullanım alanları nelerdir?

Bisikletin tarihçesi ve en çok kullanılan şehirler...